| 
Büyüyünce Ne Olacağım?
Özellikle çocukluk döneminde ‘Anneni mi daha çok seviyorsun babanı mı?’ sorusundan sonra gelen en popüler sorulardan biridir: ‘Büyüyünce ne olacaksın?’ Çocuk aklı işte, sokakta en çok gördüğü ‘polis’i olmak ister, arabalarla arası iyiyse eh babası da şöförse şöför olmak ya da hastalandığında götürüldüğü doktor olmak ister, kız çocuklarımız ise öğretmen ya da anne olmak isterdi.Tabi bu cevaplar biraz eskilerde kalmış olabilir. Ancak bu sorular günümüzde daha sık sorulur oldu, ama bir farkla: Hangi bölümü tercih edeceksin?
Bu gibi karar verme durumuyla yüzleşmemek için, sorumluluk almamak için, bir şeylerin altına imza atmamak için, büyümemeyi isteyen o kadar çok öğrenci biliyorum ki… Ancak öyle ya da böyle herkes bir şekilde karar vermek durumunda kalıyor hayatta.Yakın zamanda bu karar verme tarihlerinden biri Temmuz ayının sonları ve Ağustos ayının ilk haftası gibi olacak ve bir bölüm yani meslek tercihi yapılacak.
Eskiden ‘ÖSS Efsaneleri’nde olduğu gibi meslek seçimi için de oldukça katı ifadeler kullanılırdı.‘Hayatınızın en önemli kararı, bir daha asla dönüşü yok’,‘ Sakın o mesleği seçme,asla iş bulamazsın’ gibi. Ancak günümüz dünyasında meslek seçimini etkileyen çok farklı nedenler söz konusudur. Şimdiki gençlerin daha bilinçli seçimler yapmaya çalıştığını, araştırarak, sorarak, giderek, görerek kararlar almaya çalıştığını gözlemlemekteyiz. Ancak hala ebeveyn baskının devam ettiğini, aile mesleklerine devamın öneminin vurgulandığını, gelecekte iş bulma garantisinin arandığını, saygın bir meslek elemanı olmanın öneminin vurgulandığı gerçeğini de göz ardı edemeyiz.
Çevrenizde birçok meslekle uğraşan, uzmanlaşan bireylerin olduğunu biliyoruz. Peki siz bu ÖSS’den sonraki karar sürecinizi nasıl yönlendireceksiniz. Aslında sadece tercih formunu doldurup ne çıkarsa bahtıma mı diyeceksiniz?Ya da kazandığınız bölümünün size uygun olmadığını anlayıp tekrar denemeyi mi tercih edeceksiniz?Gerçekten çok zor ve karmaşık bir süreçtir meslek seçimi ve aslında kariyer planlaması.
İlk aşamada mezun olacağınız ya da olduğunuz lise alanınız size ilk adımı sağlıyor. Sonrasında ÖSYM’nin size sunduğu tercih edebileceğiniz bölümler tablosu var. Bu tablonun iyi bilinmesi gerekmektedir. Hala birçok öğrenci fen bilimleri alanında olduğu için sadece Say-2 ya da Say-1 ile girilebilen bölümler olduğunu düşünmektedir. Diğer puan türü ile girilebilen ortak alanları ise ihmal etmektedir. Sonraki adım ise o bölümlerden kendi kişisel ilgi, yetenek ve isteklerinize göre size uygun olamayacağını düşündüğünüz bölümleri elemek olacaktır. Ancak bu elemelerin gelişigüzel yapılmaması gerekir. Elemeler esnasında hiç aklınızdan geçmeyen bölümler bile sizin ilginizi çekebilir.
Kendinizi tanımak; neyi yapıp yapamayacağınızı bilmek, güçlü ve zayıf yönlerinizin farkına varabilmek, potansiyel güçlerinizi görebilmek, kendinizi ifade edebileceğiniz ortamlar yaratmakla başlar.Bir mesleğin sizden istediği belli özellikler ile kendi kişisel özellikleriniz arasındaki uyumun artması o meslekte başarınızın artması anlamına gelecektir.
Bilindiği gibi üniversitelerin amaçları arasında sadece meslek elemanı yetiştirmek bulunmamaktadır. Okul bitince okumanın, araştırmanın, öğrenmenin kısaca öğrenciliğin bittiği ve artık meslek sahibi olunduğu sanılır.Oysaki üniversiteler kültür kazandırmak ve araştırmalar yapmak, bilime, bilimselliğe katkıda bulunmak için de vardır. Artık meslek seçiminde çok yönlü bir formasyondan geçmiş olmak, çağın taleplerini yakalamak, değişime açık olmak, belli bir kültürü edinebilmek ve tüm bunları ifade edebilecek bireylerin yetişmesi gibi faktörler esas alınmaktadır. Dolayısı ile meslek seçerken mümkün olduğu kadar alternatiflerinizi değerlendirmekte fayda vardır.
Kısaca, oldukça zahmetli ve yorucu bir süreç olan bu mesleki karar verme sürecinde konuşacak ve yazacak çok şey olmasına rağmen, sadece ‘hayatımın geri kalanında yapacağım iş ve uğraşlar’olarak mesleğe yaklaşmak biraz sığ bir bakış açısını yansıtır.
Şimdiden çok yönlü araştırmalara başlamak, meslek sahibi insanlarla konuşmak, çok iyi gözlem yapmak, internet, gazete ve dergilerdeki insan kaynağı köşelerini takip etmek ve kendinizi keşfe çıkmak gibi süreçlerle bu yolculuğa başlayabiliriz.
Herkese iyi seyirler dilerim…
